İngilizce içindeki fused ne anlama geliyor?

İngilizce'deki fused kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte fused'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki fused kelimesi kaynaşık, fünyeli, fünye, fünye, elektrik sigortası, sigorta, birleşmek, tek parça haline gelmek, birleşmek, birlikte eritmek, eriterek birleştirmek, birleştirmek, atmak, bozmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

fused kelimesinin anlamı

kaynaşık

adjective (joined by melting)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)

fünyeli

adjective (bomb, etc.: having a fuse)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)

fünye

noun (detonator in a bomb) (patlayıcı)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The fuse on the bomb didn't work and it didn't explode when it hit the ground.

fünye

noun (wick of an explosive)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Ron lit the fuse on the firework and backed away.

elektrik sigortası, sigorta

noun (electrical circuit breaker)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The mechanic replaced a few fuses in the car.

birleşmek, tek parça haline gelmek

intransitive verb (become one piece)

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
The two fragments fused.

birleşmek

intransitive verb (join together)

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
The individual American colonies fused to form the United States.

birlikte eritmek

transitive verb (melt together)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
The jeweller fused the two pieces of silver.

eriterek birleştirmek

(melt together)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
The machine fused the plastic wrap to the container.

birleştirmek

transitive verb (join)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
This film fuses horror and humour to provide both frights and laughs.

atmak

intransitive verb (electrical device: stop working) (sigorta)

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)

bozmak

transitive verb (electrical device: make it stop working) (elektrikli alet)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

İngilizce öğrenelim

Artık fused'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.