İngilizce içindeki preliminary ne anlama geliyor?
İngilizce'deki preliminary kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte preliminary'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki preliminary kelimesi ön, ilk, hazırlık, giriş, eleme maçı anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
preliminary kelimesinin anlamı
ön, ilkadjective (not final) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) The report's preliminary findings suggest no one is to blame for the accident, but we will have to wait until next week for the committee's definitive conclusion. |
hazırlıkadjective (preparatory) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) We need to work out some preliminary details before we can start work on this project. |
girişnoun (often plural (introductory event) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The soup was only the preliminary to an elaborate dinner. I was impatient for the preliminaries to be over. |
eleme maçınoun (sports: qualifying event) (spor) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) She was going to run a 100 meter preliminary in the morning. |
İngilizce öğrenelim
Artık preliminary'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
preliminary ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.