İspanyolca içindeki escucha ne anlama geliyor?

İspanyolca'deki escucha kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte escucha'ün İspanyolca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İspanyolca içindeki escucha kelimesi dinleme, dinleme, dinleyiş, Dinle, dinle, telefonu gizlice dinleme, dinlemek, konuşulanları dinlemek, tesadüfen duymak, dinlemek, dinlemek, dinlemek, dinlemek, kulak vermek, gizlice dinlemek, işitmek, duymak, dinlemek, dinlemek, işitmek, dinlemek, duymak, işitmek, duymak, işitmek, (kulakları) duymak, işitmek, duymak, işitmek, seyretmek, izlemek, dikkate almak, kulak vermek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

escucha kelimesinin anlamı

dinleme

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Una escucha cuidada de una pieza musical revelará cosas que antes seguramente no habías notado.

dinleme, dinleyiş

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
La escucha es más importante que hablar.

Dinle

(tuteo)

(ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.)
Escucha, estoy apurado: ¿puedes ir al grano?

dinle

(AmL)

(ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.)
Escuchen chicos, voy a explicar la siguiente actividad.

telefonu gizlice dinleme

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Caroline sospechaba que había una intervención en su teléfono.

dinlemek

verbo intransitivo

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Tómate un momento para hacer silencio y escuchar: ¿qué sonidos oyes?

konuşulanları dinlemek

verbo intransitivo

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

tesadüfen duymak

(por casualidad)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Escuché rumores de que Martha va a vender el auto.

dinlemek

verbo transitivo

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Por favor, cállate; estoy escuchando la radio.

dinlemek

(öğüt, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Me gustaría que escucharan mi propuesta.

dinlemek

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Por favor, escúchame con atención.

dinlemek

verbo transitivo (konser, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Fuimos a escuchar el concierto en el parque.

kulak vermek

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
El encargado escuchará con simpatía si presentas tu argumento con calma.

gizlice dinlemek

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Nos pusimos a buscar un sitio donde poder hablar en privado, sin que nadie nos escuchase.

işitmek, duymak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Lo siento, no lo escuché. ¿Qué dijiste?

dinlemek

verbo transitivo

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
¿Podrías escuchar lo que tengo para decir?

dinlemek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
El gobierno escucha emisoras de radio que emiten desde Corea del Norte.

işitmek

verbo transitivo (duaları, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Reza para pedir perdón y el Señor te escuchará.

dinlemek

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

duymak, işitmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Oyó un estruendo en la cocina y fue a ver que había sucedido.
Mutfakta bir gürültü duydu (or: işitti) ve ne olduğuna bakmaya gitti.

duymak, işitmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
¿Puedes oír el pitido del tren?

(kulakları) duymak, işitmek

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
Ella ya no puede oír bien y se esta quedando sorda.
Artık kulakları iyi duymuyor, sağır oluyor galiba.

duymak, işitmek

(bilgiyi)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
¿Oíste que el señor Johnson murió?

seyretmek, izlemek

(TV) (mecazlı)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
¿Viste las noticias anoche?

dikkate almak

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
No estaba preparada para tomar mis ideas en consideración.

kulak vermek

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Estaban a la escucha de cualquier sonido procedente de la mina.

İspanyolca öğrenelim

Artık escucha'ün İspanyolca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İspanyolca içinde arayabilirsiniz.

İspanyolca hakkında bilginiz var mı

İspanyolca (español), Castilla olarak da bilinir, Roman dillerinin İber-Romantik grubunun bir dilidir ve bazı kaynaklara göre dünyanın en yaygın 4. dilidir, diğerleri ise onu listeler. en yaygın 2. veya 3. dil olarak. Yaklaşık 352 milyon kişinin ana dilidir ve konuşmacılarını dil olarak eklerken 417 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. alt (1999'da tahmin edilmektedir) İspanyolca ve Portekizce çok benzer gramer ve kelime hazinesi; bu iki dilin benzer kelime dağarcığının sayısı %89'a kadar çıkmaktadır.İspanyolca dünya çapında 20 ülkenin ana dilidir.İspanyolcayı konuşan toplam kişi sayısının 470 ile 500 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir. ana dili konuşanların sayısına göre dünyada en çok konuşulan ikinci dil.